Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nasıl Işınlanıyorum ? Işınlanma nasıl yapılır? (Bölüm 1)

Resim
 Depresyon ile geçen hayatıma hoşgeldin okuyucum. Belki sıkılacaksın ve gideceksin biliyorum hatta eminim sıkılacağından çünkü kimse kimsenin acılarını okumak istemiyor. Ben bile kendi acılarımı yazmak istemiyorum. Kendime bir dünya kurdum. Hayır yanlış oldu bu söz. Kendimi bambaşka bir evrene ışınladım. Evet ışınlanmayı buldum. Tek koşul delirmekmiş. İnsan delirince her yere ışınlanabiliyormuş. Şimdi biraz da geldiğim bu yerden bahsetmek istiyorum sizlere. Buraya nasıl geldim bilmiyorum. Bir gün normal bir Dünya zamanında Ağ Teknolojileri dersindeydim. Bir an ayaklarımın yerden kesildiğini ve artık sıra ve masanın olmadığını farkettim, bunlar sadece saniyelik zaman dilimleriydi ve çok hızlı gerçekleşiyordu. Kendime geldiğim an olduğum yerin sınıf değil kedilerle dolu bir orman olduğunu farkettim. Beni farkeden bir kaç kedi hemen yanıma koşturdu ve yerden kalkmama yardım ettikten sonra bana hemen sorular sormaya başladı. Kimdim ? Nereden geliyordum ? ve Nasıl buraya gelebilmiştim?

benim en büyük aşk hikayem..

Resim
Benim bugüne kadar gördüğüm en büyük aşktan bahsedeceğim size. Bu hikayenin kahramanı değilim ama ufak bir yerinde varım bende. Bu aşkın kahramanları babasını ve annesini hiç tanımamış. Doğmadan yetim kalmış, doğduktan kısa bir süre sonra da annesini kaybetmiş bir öksüz olan dedem ve babası önemli Avşar Beylerinden olan anneannem.  Annesini ve babasını kaybeden dedem, baba tarafından amcalarının yanında büyüyor 7 yaşına kadar. Ceyhan ilçesinde bir Çeçen köyünde geçiyor zamanı 7 yıl, arada anneannesinin ve anne akrabalarının yanına geliyor Kozan'ın eskiden Kurtoğlu Çiftliği olan Kurtoğlu köyüne ama anneannemle karşılaşsa da aklına düşmüyor daha o yıllarda aklına sevda türküsü söylemek.  Ben onların yalancısıyım. Dedem 7 yaşında yaz boyu anneannesiyle kalmaya geldiğinde bu köye yani artık daha fazla karşılaşma ihtimalleri olduğunda görmüş anneannemi. Ha bir de akrabalıklar da kurulu aralarında anneannemin dayısıyla dedemin halası evli mesela ama bilmemişler birbirler

ondokuzhaziransadece

Ateşten gömlek giydim. Acının o kavurucu dünyasına attım adımımı ve yaktım kendimi, seninle birlikte yaktım. Kendimi alevler içinde bıraktım da koştum. Kaçamadım yine düştü dillere yangınlar. Düştüm defalarca da kalkarım dedim devam ettim. Her yanım yara bere kalktım o kuyulardan.  Kanım aka aka devam ettim, dikenler battı kalbime yine durma dedim. Hadi kalkabilirsin, devam edebilirsin.  Durma!  Acıyorsa canım sakın sarma yaralarını!  Zaman yok sarmaya, bırak aksın ömür çizgilerine, Kırmızıya boyayalım dünyayı. Ben hayatımı bir çift göze feda ettim. Beni oraya gömün dedim. Mezarım olsun onlar ama onlarda can bulayım. Devam etmek önemli değil mi? Sonunda herkes ölecekken devam edebilmek önemli. Biliyorum. Değerim yok, etten ve kemikten bir maddeyim sadece. Ben durduğum zaman biri kaldığım yerden devam ettirmeyecek bu oyunu. Bu acı kentinde prenseste benim ejderha da, ben hem esirim hem esreden kötülük. Acıyor! İnan bana çok acıyor. Kendimi kaybediyorum acı