Hayalleri olanlar önce görür ölümü..
Şimdi sizin için bayağı bir geçmişe gideceğim, 6 yaşıma…
Yolda dayak yemiş bir köpek gördüğüm zaman karar vermiştim
mesleğime, ben büyüyünce veteriner olacaktım. Anneme dönüp ‘’ Anne ben hayvan
doktoru olmak istiyorum.’’ Dediğim an başladı bende ki yangın… Zaten hep
hayvanlarla iç içe bir yaşamı severdim. İlk kelimesi bile tedi olan biriyim.
Annem o zamanlar bir şey demedi. Ve ben hayvanlara olan aşkımla büyüttüm
mesleğimi içimde.
Lise bitti ve sınav sonucunda Dicle Veteriner Fakültesine
yerleştim. İşte o gün benim hayatımda en mutlu gündü. Hayalim benim olmuştu. 6
yaşında ki Kızıl içeride bir yerde dans ediyordu. Mutluydum, istediğimi
almıştım. Ama Diyarbakır bildiğiniz gibi beni çok yordu.
Puanım Ankara’ya yetmesine rağmen aile baskısıyla mimarlık
okumaya gönderildim ama içimde ki yangın hiç dinmedi ve ben yazları veteriner
yanına gitmeye başladım. Yapamadım mesleğimsiz, bıraktım mimarlığı ve yeniden
girdim sınava… Bu sefer veterinerlik yazarsam gidemeyeceğimi biliyordum ama.
Bende mühendisliği seçtim. Bilgisayar mühendisliğini…
İçimde bir alev var Sayın Okuyucu;
Bu alev ki hiç dinmiyor. Anestezi kokusunu özlüyorum.
Formaldehit gibi iğrenç bir kokuyu bile özlüyorum. Ameliyathaneyi, bana yardım
ister gibi bakan hayvanları özlüyorum. Ben hayallerimi bıraktım ve sonunda
mutsuzluğumla baş başa olmaya alışmaya çalışıyorum. Psikolojim bozuldu bu
yüzden. İlaçlarla yaşıyorum ama geri dönüş yolu olmadığını biliyorum. Bile bile
özlüyorum. Sanki sevgiliden ayrılmış gibi, sevdiğim her şey kaybolmuş gibi hissediyorum.
Sen okuyucu;
Sakın!
Sakın hayallerini bırakma olur mu?
Yüz kere de denesen, ulaşamasan, yine de denemeye devam et.
Çünkü önce hayalleri yarım kalanlar ölüyor. Bedeni sadece
kabuk kalıyor ve ruhu bomboş yaşıyor…
Hayaller kıymetli şeyler, sen onları kaybetme!
Yorumlar
Yorum Gönder
Benimde söyleyeceklerim var.